"The Year of Living Dangerously With Nuclear Weapons"
Nicholas Miller ve Vipin Narang,
Foreign Affairs’ta yayınlanan yazılarında, Amerika Birleşik Devletleri’nin 2019’da
birbirinden farklı üç nükleer krizle karşı karşıya kalma riskinin olduğunu
iddia ediyor. Bu olası krizlerin temelinin 2018’te atıldığını öne süren
yazarlar, bu yılın Kuzey Kore, Rusya ve İran’la nükleer krizlere gebe
olabileceğini düşünüyor. Buna göre, Trump yönetimi geçtiğimiz yıl dış ve
güvenlik politikasında, nükleer krizleri tetikleyecek 3 hata yaptı.
1) Trump’ın birdenbire Kuzey Kore ile masaya oturması ve sonrasında Kuzey Kore’nin
artık nükleer bir tehdit olmadığını ileri sürmesi tamamen yapay bir algıdan ibaret.
Bu yanılgı, Kim Jong Un’un ülkesinin nükleer silahlarını arındıracağı gibi
yapmasından ve Trump’ın da buna inanmasından kaynaklanıyor. Yazarlara göre, Kuzey
Kore’nin Puenggye-ri’deki nükleer test merkezini ve Sohae’deki füze motoru test
merkezini kısmen kapatmasının, bu ülkenin nükleer başlık üremesinin önüne
geçmeyecektir.
2) Rusya ile yaşanabilecek bir nükleer kriz, orta menzilli nükleer güçler (INF)
anlaşmasından ABD’nin çekilme tehdidinden sonra ortaya çıkmaktadır. Geçtiğimiz
Aralık’ta Pompeo, Rusya’nın elinde fazladan bulundurduğu füzeler sebebiyle
anlaşmayı ihlal ettiği ve bunlardan arınmazsa ABD’nin INF’ten çekileceği
açıklamasını yapmıştı. Miller ve Narang, anlaşmadan çekilmenin bir silahlanma
yarışı başlatacağını ve halihazırda iki ülkenin de nükleer modernizasyon
sürecinde olduğu düşünülürse bunun oldukça tehlikeli bir durum teşkil ettiğini
öne sürmektedir. Rusya’nın nükleer silahı ilk kullanan taraf olma doktrinini de
benimsediğinden şüphelenildiğini vurgulayan yazarlar, Avrupa ile gerçekleşecek
bir konvansiyonel çatışmanın nükleer bir savaşa tırmanabileceği uyarısını yapıyor.
3) Trump yönetiminin geçtiğimiz yıl Mayıs ayında JCPOA’den çekilmesi, İran’la
bu yıl yaşanabilecek bir nükleer krizi tetikleyebilir. Yazarlara göre bu
noktada AB ülkelerinin tutumu belirleyici olacaktır zira onlar ABD’nin tekrar
uygulamaya koyduğu yaptırımlara eşlik ederlerse, İran için JCPOA’in bir anlamı
olmayacaktır. Şu ana kadar anlaşma sınırları içerisinde hareket eden İran, bu
durumda nükleer programını tekrar canlandırmak isteyecektir. Resmi söyleminde
İran’ı tekrar müzakere masasına oturtmaya çalışan Trump yönetimi, yazarlara
göre, aslında İran’da bir rejim çöküşü arzulamaktadır. Trump, Pompeo ve Bolton[1],
nükleer krizin toptan bir çözümünün ancak İran’da bir rejim değişikliği ile
ortaya çıkacağını düşünmektedir. Eğer İran’da rejimin hayatta kalma korkusu
tekrar ortaya çıkarsa, İran çok büyük ihtimalle nükleer programına geri
dönecektir.
Nicholas L. Miller and Vipin Narang
Foreign Affairs, January 11, 2019
[1] Bolton Mart 2015’te New
York Times’a yazdığı makalesinde, nükleer silah yapmasını durdurmak için İran’ı
bombalamanın gerekliliğini öne sürmüştür. John R. Bolton, “To Stop Iran’s Bomb,
Bomb Iran,” The New York Times, March 26, 2015, https://www.nytimes.com/2015/03/26/opinion/to-stop-irans-bomb-bomb-iran.html
Yorumlar
Yorum Gönder